BİÇİMBİLİM

  • artağan : alışılandan veya beklenenden fazla verimi olan, bereketli.
  • arpej : bir akort oluşturan seslerin birbirini izleyecek biçimde çalınması.
  • başefendi
  • : kıdemli memur, baş katip.
  • çeribaşı :

alay beyi.

  • divitin : bir yüzü havlu, pamuklu veya yünlü kumaş.

Anadilimizde bildiğimiz bütün sözcüklerin depolandığı yere, dilbilimde sözlükçe (lexicon) adı verilmektedir. Sözlükçede sözcüklerin anlamları dışında dilbilgisel ulamları ve benzeri başka bilgiler de bulunmaktadır.

Sözlükçe, yani zihnimizdeki ‘sözlük’, kullandığımız sözlüklerden farklıdır. Bir anadili konuşucusu, dilinin sözlüğündeki her sözcüğü bilmeyebilir, ancak bir sözcük için sözlükte verilenlerden daha çok bilgiye sahiptir. Bu bilgiler, daha çok ilgili sözcüğün kullanımına yöneliktir.

Sözcük sınıfları

  • Sözlüksel İçerik Sözcükleri (lexical content words)

  • İçerik Sözcükleri (Açık sınıf): Dilde yeni eklemelerle sayısı artabilen sözcük sınıfı. Örneğin adlar, eylemler, sıfatlar ve belirteçler bunlardandır.

  • Bilgisayar, televizyon, bankamatik, cep telefonu vb.
  • Zapla-, (arkayı) dörtle- vb.
  • İşlevsel Sözcükler (function words)

  • Dilbilgisel ya da İşlevsel Sözcükler (Kapalı sınıf): Dilde sayısı değişmeyen ya da değişmesi çok çok zor görünen sözcük sınıfı. Ve, veya gibi bağlaçlar, için, ile gibi ilgeçler, ben, sen gibi adıllar bu sınıftaki sözcüklerdir.

  • Bu iki sınıf açısından önemli olan, bunların ‘açıklık’ derecesi değil, işlevleridir. Bir dilde ‘açık sınıf’ oluşturan bir sözcük ulamı, diğer bir dilde ‘kapalı sınıf’ta yer alabilir. Örneğin, Gana’da konuşulan önemli dillerden biri olan Akan’da İngilizce ile karşılaştırıldığında, sıfatlar açık sınıfta bulunmaz. İngilizcede sıfat olan bir sözcük, Akan’da eylem sınıfındadır.

Biçimbirim: anlamlı en küçük birim

  • Dile ilişkin yaygın yanlış kanılardan biri, dilde en küçük anlam ifade eden birimlerin sözcükler olduğu biçimindedir. Oysa, bu doğru değildir. Dilde en küçük anlamlı birim, biçimbirim ‘dir (morpheme).

  • Küçük-∅ çocuk-∅ baba-s-ı-n-a kapı-y-ı aç-tı.
  • Küçük-∅ çocuk-∅ anne-s-i-n-e şişe-y-i uza-t-tı.
  • …-∅ …-∅ …-i-n-e …-y-i …-tı.
  • göz-lük, göz-cü

Biçimbirimler anlamlıdır?

    1. Çıkarıldıklarında tümcenin anlamı kolayca anlaşılabilir olmaktan uzaklaşır. Dolayısıyla, yoklukları tümce anlamını etkilediğine göre, varlıkları ‘anlamlı’dır.
    1. Eklendikleri birimleri değiştirsek de dilbilgisel işlevleri aynı kalır. Bu, yalnıza bu bağımlı biçimbirimlerin bulunduğu yukarıdaki örnekte olduğu gibi, ancak belirli tümceler kurmamıza olanak tanıyacak bir durumdur; bu biçimde her istediğimiz tümceyi kuramayız. Yani, bu birimler kendi belirledikleri tümcelerin kurulmasını zorunlu kılar, ki bu da dilbilgisel işlevleri, bir başka deyişle tümceye kattıkları dilbilgisel anlamlar, nedeniyledir.
    1. Gözlük ve gözcü örneklerinde olduğu gibi, aynı köke eklenerek, kendi içsel anlamlarından kaynaklanan, farklı anlamda sözcüklerin üretilebilmesini sağlarlar. Eğer anlamsız olsalardı, sözcük kökünün anlamını değiştirmemeleri beklenirdi.
  • Tek sesten oluşan biçimbirim: İng: a amoral, atemporal, aritmi

Tür: -i ev-i

  • Birden çok sesten oluşan biçimbirim: -ler ev-ler, -lık su-luk, kitap-lık
  • Birden çok seslemden oluşan biçimbirim: gü-zel, kı-zıl, yeşil, o-tur-, gön-der-, (köken)

Bağımlı ve Bağımsız Biçimbirimler

Bağımsız (free) biçimbirimler, başka herhangi bir biçimbirime gerek duymadan tek başına varolabilen biçimbirimlerdir. Bunlar, genellikle sözlükte yer alan, araba, ev, cam, ağaç, elma gibi sözcüklerdir. Bağımlı (bound) biçimbirimler ise tek başlarına var olamazlar ve bir ek olarak görünürler; bu birimler genellikle sözlüklerde yer almaz.

Önek (prefix)

  • pre- pre-school dis-dis-allow

  • un- un-desirable bi-

bi-polar

  • Bu tür ekler Türkçede bulunmaz. Ancak, kimi bağımsız biçimbirimlerin, bu biçimde kullanılarak bu doğrultuda bir işlev taşımaya başladığı görülmektedir:

  • ön-bilgi, ön-görüşme, ön-söz
  • alt-geçit, üst-geçit,
  • iç-giysi, iç-güveyi

  • Yine de bu işlevi taşıyan birimlerin Türkçede sayıca sınırlı olduğu ve işlek bir biçimde kullanılamadığı açıktır.
  • dikkat: *arka-söz, *arka-görüşme

alt çarşı, üst çarşı

Sonek (suffix)

  • kapı-cı-lar-dan göz-lük-çü-lük
  • masa-da-ki-ler-den ol-uş-tur-ul-a-ma-y-an

  • Türkçe İngilizce Rusça • davul-cu drum-mer baraban-shchik

pun-ner

kalambur-shchik

  • scrap

lom-shchik

İçekler (infix)

  • Kimi dillerde de diğer biçimbirimlerin arasına yerleştirilen içekler vardır.

  • Bontoc (Bir Filipin dili)

  • fikas’güçlü’ fumikas ‘güçlü olmak’
  • kilad’kırmızı’ kumilad ‘kırmızı olmak’
  • fusul ‘düşman’ fumusul ‘düşman olmak’

Ayrık ek (circumfix)

  • Ayrık ekler (circumfix)

  • Chikasaw (Bir Amerikan yerli dili - Oklahoma):

  • Olumlu

Olumsuz

  • chokm-a

‘o iyi’

ik-chockm-o

‘o iyi değil’

  • lakn-a

‘bu sarı’

ik-lakn-o

‘bu sarı değil’

  • pall-i

‘bu sıcak’ ik-pall-o

‘bu sıcak değil’

  • tiww

‘o onu açar’

ik-tiww-o ‘o onu açmaz’

  • Almanca:

  • lieb

‘sev-’

ge-lieb-t (geçmiş zaman biçimi)

Kök

KÖK: Bir sözcüğün kökü, o sözcüğün, üzerindeki tüm ekler çıkarıldıktan sonra elde kalan en küçük anlamlı parçasıdır. Kök biçimbirimler ‘bağımsız’ (ör. mean ) ya da ‘bağımlı” (ör. ceive, receive, perceive ) olabilirler.

Gövde

Bir gövde, tek bir kök biçimbirimden oluşabildiği gibi (ör. adam ), iki kök biçimbirimin birleşiminden (ör. alt-geçit, ön-söz ) (bileşik gövde -compound stem-) ya da bir kök biçimbirim ve bir türetim ekinden de oluşabilir (karmaşık gövde -complex stem- ör. çocukça, gözlük ).

  • Genel bir ilke olarak: ‘Tüm yapım ekleri gövdeye eklenir’.
  • Yani, bir sözcüğün bütün ekleri çıkarıldıktan sonra geriye kalan birim, kuramsal olarak, aynı zamanda hem kök, hem de gövde olarak kabul edilmektedir.

Köken

  • KÖKEN: Daha küçük parçalara bölünebilecekmiş gibi duran, ancak anlamsal olarak -tarihsel olarak değil- bölünemeyen biçimbirimlere ‘köken’ denmektedir.

  • Belli (bel?-li), yeşil, kızıl, gönder- (gön?-der-), çağır- (çağ?-ır-), otur- (ot?-ur-), belir- (bel?-ir), konuş(kon?-uş-), sak-la (sak? - la-), sak-lı, an-la-, al-ış-, yap-ış-, ev-ir- vb.

  • İki ayrı biçimbirim aynı ses izlenimine sahip olabilir; ancak bunlar farklı anlamları yansıtıyorsa, bunlar aslında farklı biçimbirimlerdir:

  • Umut fakirin ekmek-i -dir. (iyelik eki)
  • Kemal ekmek-i bana verdi. (belirtme durumu eki)

  • yıka-n- (edilgenlik eki)
  • tara-n- (dönüşlülük eki)