BİÇİMBİLİM
• : artağan alışılandan veya beklenenden fazla verimi olan, bereketli.
• : arpej bir akort oluşturan seslerin birbirini izleyecek biçimde çalınması.
• başefendi : kıdemli memur, baş katip.
• : çeribaşı alay beyi.
• divitin : bir yüzü havlu, pamuklu veya yünlü kumaş.
Anadilimizde bildiğimiz bütün sözcüklerin depolandığı yere, dilbilimde
sözlükçe (lexicon) adı verilmektedir. Sözlükçede sözcüklerin anlamları dışında dilbilgisel ulamları ve benzeri başka bilgiler de bulunmaktadır.
Sözlükçe, yani zihnimizdeki “sözlük”, kullandığımız sözlüklerden
farklıdır. Bir anadili konuşucusu, dilinin sözlüğündeki her sözcüğü bilmeyebilir, ancak bir sözcük için sözlükte verilenlerden daha çok bilgiye sahiptir. Bu bilgiler, daha çok ilgili sözcüğün kullanımına yöneliktir.
Sözcük sınıfları
Biçimbirim: anlamlı en küçük birim
Dile ilişkin yaygın yanlış kanılardan biri, dilde en küçük anlam ifade
eden birimlerin sözcükler olduğu biçimindedir. Oysa, bu doğru değildir. Dilde en küçük anlamlı birim, biçimbirim ’dir (morpheme).
-
Küçük-∅ çocuk-∅ baba-s-ı-n-a kapı-y-ı aç-tı.
-
Küçük-∅ çocuk-∅ anne-s-i-n-e şişe-y-i uza-t-tı.
-
∅ ∅ …- …-i-n-e …–y-i …–tı.
göz-lük, göz-cü
Biçimbirimler anlamlıdır?
- Çıkarıldıklarında tümcenin anlamı kolayca anlaşılabilir olmaktan uzaklaşır.
Dolayısıyla, yoklukları tümce anlamını etkilediğine göre, varlıkları “anlamlı”dır.
- Eklendikleri birimleri değiştirsek de dilbilgisel işlevleri aynı kalır. Bu, yalnıza
bu bağımlı biçimbirimlerin bulunduğu yukarıdaki örnekte olduğu gibi, ancak belirli tümceler kurmamıza olanak tanıyacak bir durumdur; bu biçimde her istediğimiz tümceyi kuramayız. Yani, bu birimler kendi belirledikleri tümcelerin kurulmasını zorunlu kılar, ki bu da dilbilgisel işlevleri, bir başka deyişle tümceye kattıkları dilbilgisel anlamlar, nedeniyledir.
Gözlük ve 3) gözcü örneklerinde olduğu gibi, aynı köke eklenerek, kendi içsel
anlamlarından kaynaklanan, farklı anlamda sözcüklerin üretilebilmesini sağlarlar. Eğer anlamsız olsalardı, sözcük kökünün anlamını değiştirmemeleri beklenirdi.
Tek sesten oluşan biçimbirim: İng: a amoral, atemporal, aritmi
Tür: –i ev-i
Birden çok sesten oluşan biçimbirim: -ler ev-ler, -lık su-luk, kitap-lık
Birden çok seslemden oluşan biçimbirim: gü-zel, kı-zıl, yeşil, o-tur-,
gön-der-, (köken)
Bağımlı ve Bağımsız Biçimbirimler
Önek (prefix)
Sonek (suffix)
Kimi dillerde de diğer biçimbirimlerin arasına yerleştirilen içekler
vardır.
Bontoc (Bir Filipin dili)
fikas“güçlü” fumikas “güçlü olmak”
kilad“kırmızı” kumilad “kırmızı olmak”
fusul “düşman” fumusul “düşman olmak”
Ayrık ek (circumfix)
Ayrık ekler (circumfix)
Chikasaw (Bir Amerikan yerli dili - Oklahoma):
• Olumlu Olumsuz
chokm-a “o iyi” ik-chockm-o “o iyi değil”
lakn-a “bu sarı” ik-lakn-o “bu sarı değil”
pall-i “bu sıcak” ik-pall-o “bu sıcak değil”
- tiww “o onu açar” ik-tiww-o “o onu açmaz”
Almanca:
lieb “sev-“ ge-lieb-t (geçmiş zaman biçimi)
Kök
KÖK: Bir sözcüğün kökü, o sözcüğün, üzerindeki tüm ekler çıkarıldıktan
sonra elde kalan en küçük anlamlı parçasıdır. Kök biçimbirimler
mean “bağımsız” (ör. ) ya da “bağımlı” (ör. ceive, receive, perceive ) olabilirler.
Gövde
Bir gövde, tek bir kök biçimbirimden oluşabildiği gibi (ör. adam ), iki kök
biçimbirimin birleşiminden (ör. alt-geçit, ön-söz ) (bileşik gövde –compound stem-) ya da bir kök biçimbirim ve bir türetim ekinden de oluşabilir (karmaşık gövde –complex stem- ör. çocukça, gözlük ).
Genel bir ilke olarak: “Tüm yapım ekleri gövdeye eklenir”.
Yani, bir sözcüğün bütün ekleri çıkarıldıktan sonra geriye kalan birim,
kuramsal olarak, aynı zamanda hem kök, hem de gövde olarak kabul edilmektedir.
Köken
KÖKEN: Daha küçük parçalara bölünebilecekmiş gibi duran, ancak anlamsal olarak –tarihsel olarak
değil- bölünemeyen biçimbirimlere “köken” denmektedir.
Belli (bel?-li), yeşil, kızıl, gönder- (gön?-der-), çağır- (çağ?-ır-), otur- (ot?-ur-), belir- (bel?-ir), konuş
(kon?-uş-), sak-la (sak? – la-), sak-lı, an-la-, al-ış-, yap-ış-, ev-ir- vb.
İki ayrı biçimbirim aynı ses izlenimine sahip olabilir; ancak bunlar farklı anlamları yansıtıyorsa, bunlar
aslında farklı biçimbirimlerdir:
Umut fakirin ekmek-i -dir. (iyelik eki)
Kemal ekmek-i bana verdi. (belirtme durumu eki)
yıka-n- (edilgenlik eki)
tara-n- (dönüşlülük eki)